Mardin bir değişimden geçiyor. Şehir büyüyor; yeni yapılar, yeni sokaklar türüyor. Fakat bir yandan da tepeye sırtını yaslamış Mardin bal rengi taşlarıyla sanki hiç değişmiyor. “Burası hiç böyle değildi” yerine “burası hep böyleydi” dedirten bir ruha sahip. Hakikaten de Mardin hep orada. Kent aralıksız 7-8 bin yıldır bir yerleşim yeri görevi görüyor. Memleketin kalanı zamana kurban akıp giderken Mardin daha kadim, daha değişmez bir gerçek, zamansız bir türkü gibi.

2024’ün politik gündeminden habersizce kiliseler, camiler aynı taştan onarılıyor; kayyum atamasının Mardin tarihinde yeri yokmuşçasına Türkçe, Arapça, Süryanice, Kürtçe beraber yaşıyor. Mardin’in akıllardaki o mistik yerinin kaynağı işte burası. Başka bir zamana ait olan birlikte yaşam gerçeği, çeşitlilik içinde uyum ve anlayış. Kültür beşiği Mezopotamya’nın tarihini yaşatan günümüzden öte bir yer. Hâliyle bugün Mardin’e bir ziyaret de bu tarihi ve günümüzdeki vaziyetini görmeyi epey keyifli kılmakta.

GEZ

Mardin sokakları: Şehre uzaktan da yakından da bakıldığında en çarpıcı özelliği, şehri anlatan taş yapıları. Bal rengi mimarisinin temelinde bölgenin özel kireçtaşı yatıyor. Kalsiyum sitrat açısından zengin bu taş yatakları, Mardin’e Games of Thrones’un güney şehirlerinin setlerinde dolaşırcasına bir his veren şey. Ziyaret edenlerin illa ki sokaklarda kaybolması, karşısına çıkan atölyelere, dükkânlara girip çıkması, taş basamaklarında uyuklayan kedilerini görmesi lazım.

Dara: 1500 yıl önce ana amacı Mezopotamya’ya bakan stratejik bir askeri üs olmak suretiyle kayaların içine oyulmuş bir yaşam alanı Dara. Şehir merkezinden 30 kilometre uzakta. Kilisenin, dükkânların, evlerin hatta mezarların mağaradan hâllice birbirine bağlanmasıyla oluşmuş yapılaşma aynı zamanda ustalık eseri (ve hatta inovatif) su kemerleri ve tesisatıyla meşhur. Aynı zamanda güneş altında terlemeden gezmesi mümkün olan nadir antik kentlerden.

KAÇIRMA

Hesen Begê: Nusaybin tarafında Mağaracık yakınlarındaki bu mezarlık bölgenin Ezidileri için önemli bir yer. Ezidiler Tarih boyunca pek çok hükümranlık altında eziyet çekmiş bir kültür. Hesen Begê’de mezar taşlarının farklılığı, dinlerine ait sembolleri görmek epey değerli. En münasibi yerli bir rehber bulmak, Ezidi kültürünü dinlemek, anlamak.

YE

Mardin kebabı: Birinci cadde kaldırımlarında, kuyumcular, baharatçılar ve envai çeşit dükkânı geçerken insanın gözü bir anda vitrinde yan yana dizilmiş kebaplara takılıyor. Arkada eti zırhtan çeken usta, önde göz hizasına asılmış yayvan şişler. Burası Rıdo. İnsanın Mardin’de yemek istediği tertipte, sade ve has bir kebapçı. Klasik bir Adana kebaptan daha bodur ve tıknaz, ama yağına iyi doymuş bir kebap, kendi ayranları yanında cabası. Şatafatı az, gustosu çok.

İÇ

Terasta kahve: Gözleri olan şehir olur mu? Mardin oturduğu tepeden Mezopotamya’ya öyle bir bakıyor ki insan olur diyor. E hâliyle Mardin, çatılarıyla, manzaralı mekanlarıyla da meşhur. Mardin usulü rooftop partisi güzel bir dibek kahvesiyle* yapılıyor. Benim favori gözlem noktalarımdan biri ve KAFA ruhunu duvardaki nostaljik sanatçı portreleriyle yaşatan bir kahve: Marangozcular Kahvesi. Yazın sinema geceleri düzenleyen, terasında maviş tabureleriyle ovaya karşı keyif yapmak için ideal bir yer.

DİNLE

Çalgılı gece: Mardin gece hayatı hâliyle pek club ağırlıklı değil. Ama güzel bir saz ekibi eşliğinde yemeğe gitmek Berlin gecelerini aratmaz safhada kurt döktüren bir deneyim olabiliyor. Kâh ağır kâh hareketli yöresel saz türküleri çalan ekipten aniden bir beyefendi fırlayıp usulca oynarsa şaşırmamak lazım. Hele ki mekânda sağlam ekipler varsa katılım spektrumu ritim tutmaktan masa etrafında göbek atmaya kadar uzayabiliyor.

KAL

Ankahan, Mardin’in kaliteli otellerinden. Eski bir taş konağın içindeki otelin odaları geleneksel zevkte bir ihtişama sahip: Mardin taşı duvarlar, ahşap tavanlar, el oyması mobilyalar ve perdeli yataklarla odalarında zevkli mobilyalar. Çatı terası aynı zamanda şarap veya kahve içmek için keyifli bir 360 derece manzaraya sahip.

ZİYARET

Mardin’in yazı derslerde öğrendiğimiz gibi sıcak ve kurak. Bahar ortası ve sonbaharda iklimi turistlik yapmaya daha elverişli.

OKU

Metropolit Hanna Dolapönü’nün elinden çıkma 1975 basımlı Tarihte Mardin, şehrin zengin geçmişini incelerken aynı zamanda bol fotoğraf kullanımıyla görsel bir pencere de aralıyor. İkinci el internet sitelerinde satışı mevcut. 

ALIŞVERİŞ

Mardin denince akla ustalıkla yapılmış telkari gelir. Çarşı boyunca telkari eserler satan dükkânlar gırla. Buralarda 925 ayar gümüşten yapılma, el işçiliği özenli ve geleneksel motiflere yer verenlerden aramak lazım.

Fotoğraf: https://www.mardintso.org.tr/foto/mardin-fotograflari

Kaynak: Kafa Dergisi 124. Sayı