KAFA’da beraber çalışıyoruz diye söylemiyorum gerçekten. Çizgisi, hayata bakışı, kendine has tarzıyla Sanatçı Cem Güventürk hepimizin duygularına çizimleriyle yön veriyor. “İşte bu ben!” dediğim birçok çizimi var. Sizin de kendinize ait bir şeyler bulacağınıza eminim. Cem Güventürk’le 9 Şubat’ta Müze Gazhane’de başlayacak olan ikinci sergisi Ay, Güneş ve Ay üzerine konuştuk.

Cem, nasılsın? “Kendime Ulaşacağım Ama Hangi Yoldan?” serginden sonra ikinci kişisel sergin “Ay, Güneş ve Ay” 9 Şubat’ta Müze Gazhane’de. Nasıl hissediyorsun?

Heyecanlıyım, artık buluşmaya çok az kaldı. Sergilerin açılış tarihi yaklaştıkça yoğunluk iyice artar, bu heyecanı o yoğunlukla yaşamak çok iyi hissettiriyor.

İlk sergin üzerinden 15 ay geçti. İkinci sergin için 15 aylık hazırlık süreci diyebilir miyiz? “Ay, Güneş ve Ay” sergisini görmeye gelecekleri neler bekliyor?

Müze Gazhane’nin L binasında gerçekleşecek sergi. Alanın en büyük sergi binası, bu büyük alanda doyurucu bir sergi yapma planım vardı başından beri. O yüzden izleyiciler, farklı malzemelerden oluşan çok sayıda eserle karşılaşacak. Ben genelde sürpriz bozan biriyimdir ve hazırlık sürecinden birçok eseri gösterir, paylaşırdım. Bu sergide ise kendimi tuttum; birkaç eser hariç dijital medyada paylaşmadım. O yüzden sergiyi ziyaret edenler için ilk görüşme olması da ayrıca heyecanlı bir hale getirdi.

Sergiyi küratör Begüm Güney’le beraber hazırladınız. Nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?

Begüm, parçası olduğu her şeye altın dokunuşlar yapabilen, gözüne, zihnine, estetik anlayışına hayran olduğum biri. Beraber çalışmak için bir araya geldiğimizde kimyamızın bu denli uyuşacağını tahmin etmiyordum. Ben planlarımı anlattıkça, o yapmak istediklerinden bahsettikçe aslında ne kadar benzer şeyler üzerine yoğunlaştığımızı fark ettik. Süreç de tıpkı başlangıcı gibi devam etti; serginin buralara gelmesinde aldığı inisiyatif ve ortaya koyduğu akılla çok büyük bir pay sahibi.

Albert Camus’nun “Sisifos Söylemi” ve “Yabancı” eserlerinden ilham almışsın. Bunu biraz açar mısın? Neden bu eserler senin için merkezde?

Tam bir ilham alma ya da çıkış noktası denemez aslında ama varoluşsal birçok konu her zaman ilgimi çekmiştir. Bunlar üzerine kafa yormayı ve varoluşsal temeller üzerinden fikirler ve eserler üretmeyi seviyorum. Merkezde olan insan benim için; hatta insanın anlam arayışı çabası aslında.

Sergide her eser birbirinden değerlidir. Fakat diğerlerinden kendini ayıran özel bir eser var mı?

Eser eser değil de serginin bütünü olarak; baştan sona en çok zaman ve efor harcadığım bir çalışma oldu. Hem kendi hikayesini hem alt metnini oluşturmak sürecin başından beri çok özel oldu. Bence ziyaretçiler de bunu fark edecek ve farklı farklı favori eserleri olacak.

Sergi ne zamana kadar devam edecek?

13 Nisan 2025’e kadar devam edecek.

Son olarak, sergiyi görmeye geleceklere neler söylemek istersin?

Dev bir ayna gibi olmasını istedik serginin; kendilerinden çok fazla şey bulacakları, sergiyi gezdikçe eserlere baktıkça eserlerin de onları izlediğini fark edecekleri ilginç bir deneyim yaşayacaklar. Herkese şimdiden bol sanatlı, Ay’lı, Güneş’li günler.