Guardian’ın Pushing Buttons adlı oyun bülteninde yayınlanan son yazı, video oyunlarının romantik ilişkilerde nasıl bir bağ kurma aracına dönüştüğünü anlatıyor. Artık bazı çiftler için konsol başında geçirilen saatler, birlikte yemeğe çıkmak kadar anlamlı. Çünkü oyun sadece bir eğlence biçimi değil; iletişim kurmanın, ortak bir hedefe yürüyüp birlikte kaybetmenin ya da kazanmanın bir yolu haline gelmiş durumda.

Bazı çiftler ilk olarak Final Fantasy XIV ya da GTA Online gibi çok oyunculu oyunlarda tanışmış. Sanal avatarlar üzerinden başlayan bu tanışıklıklar, kimi zaman gerçek dünyada ilişkilerin temelini oluşturuyor. Oyun, sadece tanışma değil, ilişkiyi sürdürme biçimi olarak da kullanılıyor. Örneğin korku oyunları (örnek: Resident Evil) birlikte oynandığında, korkma ve korunma duygusunu paylaşmak üzerinden bağ kurmayı sağlıyor. Ortak korkular, ortak kahkahalara dönüşüyor.

Oyun oynayarak terapi olur mu?

Yazıda görüşlerine yer verilen terapist Ellie Finch, Minecraft gibi açık dünya oyunlarının çift terapilerinde kullanılabileceğini söylüyor. Ona göre bir ev inşa ederken yaşanan çatışmalar ya da iş bölümü, çiftlerin ilişki dinamiklerini açıkça ortaya koyabiliyor. Oyunda kurulan dijital dünya, gerçek ilişkideki davranışları yeniden oynatma alanı gibi işliyor.

Bazı çiftler için oyun, günlük hayatın dışında birlikte nefes alınan bir alan. Bir kullanıcı, balayında eşinin kendisini Borderlands 2 oynamaya davet ettiğini anlatıyor. Kuralları belli, hedefleri ortak ve gündelik gerçeklikten uzak bu oyun dünyası, birlikte vakit geçirmenin yepyeni bir biçimini sunuyor.

Dijital romantizmin yeni hâli

İlişkide yakınlık yalnızca duygusal değil, zihinsel uyumla da gelişiyor. Stardew Valley, Animal Crossing gibi oyunlar, gündelik hayatı daha sakin ve paylaşılır kılan bir deneyim sunarken, bulmacaya dayalı oyunlar entelektüel eşleşmelere alan açıyor. Dijital oyun kültürü uzun süre erkek egemen bir alan gibi görülse de artık birlikte oyun oynayan çiftlerin, kadınların ve queer oyuncuların da aktif katıldığı, çok daha renkli bir manzara var.

Sonuçta mesele yalnızca oyun oynamak değil; birlikte keşfetmek, denemek, yanılmak ve yeniden başlamak. İlişkilerin tam da bu ritimde yürüdüğünü düşünürsek, oyun dünyasının romantik ilişkilere bu kadar yakışması çok da şaşırtıcı değil.