The Sims, milenyum hatta y kuşağının çocukluk yıllarını şekillendiren bir oyun olarak geçmişten günümüze namına nam katmış bir oyun. 2000’lerin başında çocuk olanlar günümüzde bile günlük koşuşturmacadan kaçış yolu olarak The Sims oynuyor. The Sims, oynanış tarzıyla insanların hayatlarını şekillendirebilme yeteneği sayesinde tüm zamanların en popüler oyunlarından ve dünya çapında 200 milyondan fazla satmasının önemli bir nedeni de karakterlerin (Sim’lerin) hayatlarının iplerini oyuncuların ellerine vermesi. Bu yıl 25. yıl dönümünü kutlayan oyunda oyuncular, karakterlerin birbirleriyle ne yapacaklarına karar vermenin yanı sıra kişiliklerini de şekillendirebiliyor. İşte tam da bu durum, gerçek hayatta artık tehlikeli bir hâl aldı. Son zamanlarda oyundaki Sim’lerin yaşamlarını yöneten oyuncuların kendilerini fazla kaptırdığına ve gerçekte arzuladıkları yaşamı oyunda kurduğuna dair haberler gelmeye başladı. Bunun sonucunda oyuncuların özel hayatları da yerle bir oluyor. Bir ilişki içinde olan oyuncular, gerçek hayatta yapamadıkları eylemleri The Sims’teki karakterlerine yaptırıyor, bunu öğrenen gerçek hayattaki partnerleri de bunu “aldatma” olarak görüyor. Mesela, Rusya’da Max ve Katya, Max’in oyuna olan tutkusunun artması üzerine üç yıllık ilişkilerini sonlandırdı. Katya, Max’in oyunda kendisine çok benzeyen bir karakter yarattığını ve kadın karakterlerle sanal romantik ilişkiler yaşadığını keşfetti. Bu keşif, çiftin ayrılmasına ve Katya’nın evden ayrılmasına yol açtı. Görünen o ki bu, “münferit” bir olay da değil.

Reddit’te bir tartışma başlığında, insanlara oyunda partnerlerinin yarattığı karakterlerin aldatması durumunda ne hissedecekleri soruldu. Bir kişi, “Erkek arkadaşım bir gün sinir krizi geçirdi ve oyunumu sildi. Sim’lerim ona hiç benzemeyen insanlarla çıkıyordu” diye yanıtladı. Bir diğeri ise şöyle itiraf etti: “Muhtemelen ben çok kıskanç bir insanım, bu yüzden sinirlenirdim”. Bir kullanıcı da oyunda kendisini ve erkek arkadaşını yaratıp birbirlerini sanal olarak aldatmalarını sağladığını söyleyerek işleri bir adım öteye taşıdı. Üstelik kullanıcı oyunda aldatmalarını birbirlerinden saklamalarını sağladığını söyledi.

The Sims, 25. yılını kutlarken hala ilk günkü gibi ilgi görüyor, konuşuluyor ve popüler kültürün merkezine kendini itiyor ancak oyunun ilk yayınlandığında var olan sanal dünyasının günümüzde gerçeğe kayması bir miktar da ürkütücü değil mi? Bir de şunu hatırlamakta fayda var: Bu oyun ilk yayınlandığında sanal dünya daha emekleme aşamasındaydı. Günümüzdeyse sanal dünya hayallerin ötesinde gelişti gelişmesine ama bireylerin yalnızlığını sanal dünyayla giderme çabası, oyun bağımlılığı, sanal taciz ve gerçekle sanal dünya arasındaki sınırı çizememe gibi sorunlar da bu paketle birlikte geldi. Teknolojinin ilkel dönemlerinden gelen bir oyunun 25 yıl boyunca büyüsünü koruyup bu kadar “içselleştirilmesi” tabii ki takdire şayan ama aynı zamanda da ayrı bir vaka örneği.

Ayrıca, oyunun geliştiricisi EA Sports’un yakın zamanda Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’na (PIF) milyarlarca dolarlık bir anlaşmayla satılmasının ardından oyunda köklü değişiklikler olabileceği endişesi de var. Ne olursa olsun The Sims’in biraz bağımlılık yapan ve kendi hayatından bunalan insanı fazlasıyla cezbeden bir tarafı var ve tam da bu yüzden hiçbir değişiklik şanına leke süremeyecek gibi.