Hazır Babalar Günü kapıdayken, sizlere belki son dakika hediyesi olarak seçebileceğiniz beş kitap önermeye karar verdik. Şimdi en yakın kitapçıya gidin, kitabınızı seçin, tercihen sade bir kraft kâğıtla paketletip kitapçıdan ayrılın. Sonra bize teşekkür edersiniz. Şimdiden babanıza -ve size- iyi okumalar.

Yol – Cormac McCarthy

Kıyamet sonrası bir dünyada, bir baba ile oğlunun el ele verdiği bir yolculuğu anlatıyor kitap. Gittikleri yolun sonu belirsiz; yiyecek ekmek de yok umut da. Niyetleri onları bir şeylerin bekleyip beklemediğini dahi bilmedikleri bir sahile ulaşmak. Bu yıkım sonrası yolculukta kendilerini savunabilecekleri bir tabanca, yağmaladıkları yemekler ve birbirleri dışında hiçbir şeyleri yok.

Modern Amerikan edebiyatının en önemli yazarlarından olan, sıklıkla Herman Melville ve William Faulkner gibi yazarlarla kıyaslanan Cormac McCarthy’den Yol sinemaya da uyarlanmış, baba karakterini Viggo Mortensen canlandırmıştı.

Dünyayla Benim Aramda – Ta‑Nehisi Coates

Dünyayla Benim Aramda, Ta‑Nehisi Coates’un 2015’te yayımlanan ve 2015 Ulusal Kitap Ödülü’nü kazanan romanı. Kitap, oğlu Samori’ye yazdığı mektuptan oluşuyor. Coates, Baltimore’daki çocukluğundan Howard Üniversitesi’ndeki eğitimine, bir arkadaşının polis tarafından öldürülmesine kadar uzanan kişisel deneyimlerini, Afrika kökenli Amerikalıların tarihsel ve sistemik baskıları eşliğinde aktarıyor.

Kitap, bu yönüyle lokal görünse de duygudaşlığı evrensel. Çünkü bir baba, dünyanın her yerinde baba. Her hâlükârda iyi edebiyat, her hâlükârda iyi bir babalar günü hediyesi.

Shuggie Bain – Douglas Stuart

Roman; 1980’lerin Glasgow’unda tender dünyalara sahip küçük bir çocuk olan Shuggie’nin hikâyesi. Alkolle mücadele eden annesi Agnes’e duyduğu büyük sevgi ve sadakatle hayatın zorlukları arasında yol almaya çalışan Shuggie, babasının da sıkıntılı varlığına rağmen kendi duruşunu bulmaya çalışıyor. Bir aile dramı var elimizde; yoksulluk, kimlik ve sevgi arasında gidip gelen küçük bir çocuk var; Shuggie var. Agnes’in inişli çıkışlı yaşamına rağmen Shuggie’nin fedakâr tutumu, babasızlık duygusunu ve toplumsal önyargıları aşma çabası okumaya değer. Douglas Stuart bu zorlu ama umut dolu hikâyeyi öyle iyi anlatıyor ki okurlar Glasgow’un kötü apartmanları için kendi evlerinin rahat koltuklarında gözyaşları dökebilirler.

Bir babalar günü hediyesi olarak bu aile kitabı, aranızdaki buzların çözülmesine vesile olabilir.

Babaya Mektup – Franz Kafka

Babalar gününden bahsedip bu kitaptan bahsetmemek olmazdı: Babaya Mektup. Franz Kafka’nın babası Hermann’a 1919 Kasım’ında yazdığı ama asla ulaştırmadığı uzun, duygusal bir mektup bu. Kafka, babasının güçlü, sert ve baskıcı karakteriyle çocuklukta kurduğu yer yer habis yer yer duygusal bağları yüzeye çıkarıyor. Babasının keyfi tepkileriyle büyüyen Kafka, içindeki korkuyu, kırgınlığı ve suçluluk duygusunu döküyor kâğıda, filtresiz. Aslına bakarsanız, neredeyse edebi bir savunma bu. Mektupta, hem babasına denk gelmeyen bir itiraz hem de barışma arzusu vardır. Fakat genelde itiraz denebilir: Babanın “ben senin gibi zayıf değilim” tavrı, Kafka’nın yaşamına, evliliğe, yazarlığa, hatta kendi özsaygısına öyle bir gölge düşürmüştür ki bu itiraz anlaşılmayacak gibi değildir.

Fakat samimidir Kafka; söyledik ya, filtresizdir. Bu sebeple, babalar gününde bu kitap işe yarayabilir.

Babamın Bavulu – Orhan Pamuk

Orhan Pamuk’un Babamın Bavulu kitabı, 2006’da Stockholm’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü alırken yaptığı ve sonrasında kitaplaştırılan ünlü konuşmasının adını taşıyor. Ancak bu kitap, sadece bir ödül töreni metninden ibaret değil; aynı zamanda bir babaya duyulan hayranlık, kırgınlık, mesafe ve sevgiyle yoğrulmuş derin bir iç konuşma. Kitabın merkezinde, babasının Orhan Pamuk’a bıraktığı yazı dolu bir bavul yer alıyor. Bavulun içi, babanın yazarlık hayalleriyle dolu; somut olarak söylersek, hiçbir zaman yayımlanmamış metinleriyle. Orhan Pamuk babasının yazar olma arzusundan böyle haberdar oluyor. Bir gün o bavulu açtığında karşısına çıkacak baba edebiyatçıdan korkuyor Pamuk. Geçmişin yükünü almaktan, belki ondan daha iyi bir edebiyatçıyla yüzleşmekten. O bavul orada açılmayı beklerken, Orhan Pamuk yazmaya ve üretmeye devam ediyor.

Bir edebiyatçı, içini ancak bu kadar iyi dökebilirdi. Orhan Pamuk’un kitabı listede yer almayı en çok hak eden kitaplardan.