9 Eylül 1990’da 47. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde prömiyerini yapan, 19 Eylül 1990’da ise ABD’de vizyona giren Martin Scorsese’in başyapıtı “Goodfellas” 35. yaşını kutluyor.

Goodfellas’dan önceki filmi “The Last Temptation of Christ” ile Venedik Uluslararası Film Festivali’nde tartışmaya neden olan, ABD’de gösterime girdiğinde Los Angeles’taki Universal Studios’un önünde 25 bin Hristiyandan oluşan bir kalabalığın protestosuna maruz kalan, Scorsese, yaşadığı badirelerden sonra Goodfellas’ı çektiğinde gerginlik içerisindeydi. Yönetmenin The Last Temptation of Christ yüzünden ölüm tehditleri aldığı ve filmin gösterildiği Paris’teki bir sinemanın ateşe verildiği göz önünde bulundurulursa Scorsese’in korkuları boşa değildi! Ancak Scorsese, korkup sinmek yerine Goodfellas ile geri döndü ve bu kez de o tüm sinema tarihini “ateşe verdi”. Çünkü artık Goodfellas, “gangster filmlerine” yeni bir soluk getirmişti.
İrlanda asıllı İtalyan Henry Hill’in organize suç dünyasındaki yükseliş ve düşüşünün gerçek hikâyesini konu alan filmi bu kadar unutulmaz yapanlardan biri de şüphesiz oyuncu kadrosuydu. Ray Liotta, Robert De Niro ve Joe Pesci’nin başrollerinde yer aldığı film için aktörler gerçek mafyalarla iletişim hâlindeydi. Mesela, gerçek hayattaki gangster James Burke’ten esinlenerek yaratılan “Jimmy Conway” karakterini canlandıran De Niro, performansının mafya babalarının gerçek davranış biçimlerine uygun olmasını sağlamak için, o sırada hâlâ saklanmakta olan Hill’le düzenli olarak telefonda konuşuyordu. De Niro bir röportajında, “Henry Hill’le sık sık konuşuyordum. Beni çeşitli yerlerden arardı, karavanımdan arardı. Yani, nerede olduğunu hiç bilmiyordum ve bilmek de istemiyordum. Ona sorular sorar, senaryoyu birlikte incelerdik. Çok yardımcı oluyordu” bile demişti.

Francis Ford Coppola’nın 1970’lerdeki Godfather filmleri, mafya güç yapısının tepesindeki adamlara odaklanarak gangster mitolojisine görkemli bir ağırlık katarken, Goodfellas’ın suç zincirinin daha alt basamaklarında yer alanlara dair sokak seviyesindeki bakış açısı, bu mitolojinin ne kadar acımasız olduğunu gözler önüne seriyor.