Danimarka’nın bisiklet dostu başkenti Kopenhag, Economist Intelligence Unit’in 2025 Küresel Yaşanabilirlik Endeksi’nde zirveye yerleşerek 98 puanla Dünyanın En Yaşanabilir Şehri unvanını kazandı.
Hızla değişen şehir dinamikleri, iklim krizi, küresel enflasyon ve artan güvensizlik hissi… 2025 yılında yaşanabilir bir şehir tanımı, artık sadece bol park ve iyi hastanelerle sınırlı değil. Economist Intelligence Unit’in (EIU) her yıl yayınladığı Küresel Yaşanabilirlik Endeksi, 173 şehri beş ana başlık altında değerlendiriyor: istikrar, sağlık hizmetleri, kültür ve çevre, eğitim ve altyapı. Bu yılın lideri ise hiç de şaşırtıcı olmayan bir isim: Kopenhag.
Danimarka’nın başkenti, 98 tam puanla listenin zirvesine yerleşti. EIU’ya göre şehir; güvenli sokakları, güçlü sosyal sistemleri ve sürdürülebilir yaşam pratikleriyle yalnızca yaşanabilir değil, aynı zamanda “gelecek vadeden” bir model. Özellikle bisiklet yolları, yeşil bina uygulamaları ve toplum temelli şehir planlaması Kopenhag’ı bir adım öne taşıyor.
Listenin uzun süredir birincisi olan Viyana ise, istikrar notundaki küçük bir düşüşle ikinci sıraya geriledi. Ancak kültürel çeşitliliği ve yüksek yaşam standartlarıyla hâlâ zirvedeki yerini koruyor. İsviçre’nin Zürih kenti de bu yıl aynı puanı alarak Viyana ile ikinciliği paylaşıyor. İlk beşteki diğer şehirler ise sırasıyla Melbourne, Cenevre ve Sydney.
İlk 10’da göze çarpan bir başka detay: Avustralya üç şehirle (Melbourne, Sydney, Adelaide) listede yer alıyor. Bu durum, ülkenin sağlık ve eğitim sistemine yaptığı uzun vadeli yatırımların ve şehir planlamasındaki istikrarın bir sonucu olarak yorumlanıyor. Asya-Pasifik bölgesi de güçlü bir performans sergiliyor; Japonya’dan Osaka ve Yeni Zelanda’dan Auckland, istikrar ve altyapı kategorilerinde yüksek puanlar alarak üst sıralarda kendine yer buluyor.
Kuzey Amerika’nın en yüksek not alan şehri ise Kanada’dan Vancouver. 95.8 puanla onuncu sıraya yerleşen Vancouver, doğal güzellikleri ve yaşam kalitesiyle hâlâ bölgenin gözdesi. Buna karşılık, ABD şehirleri listede zorlanıyor. New York ancak 69. sırada yer bulabilirken, Washington, Los Angeles ve Chicago ilk 80’in dışında kaldı. Bu düşüşün temel sebepleri arasında artan suç oranları, altyapı sorunları ve yüksek yaşam maliyetleri gösteriliyor.
EIU raporuna göre küresel ortalama yaşam kalitesi skoru geçen yıla göre değişmedi ve 76.1 seviyesinde kaldı. Ancak dünya genelinde “istikrar” puanları düşüş eğiliminde. Bu düşüşe rağmen sağlık hizmetleri, eğitim kalitesi ve altyapı sistemlerinde iyileşme kaydedildiği belirtiliyor. Bu da şehirlerin kriz yönetimi, afet hazırlığı ve kamu hizmetlerine yatırım konusunda daha dirençli hale geldiğini gösteriyor.
Listenin alt sıralarında yer alan şehirler ise tanıdık: Şam (Suriye), Trablus (Libya) ve Port Moresby (Papua Yeni Gine), yıllardır süregelen çatışmalar, altyapı eksikliği ve siyasi istikrarsızlık sebebiyle yine en yaşanmaz şehirler arasında.
Sonuç olarak: Yaşanabilirlik artık sadece coğrafya ya da gelir düzeyiyle açıklanamıyor. Kopenhag gibi şehirler, insan odaklı tasarımın, sürdürülebilir politikaların ve sosyal adaletin birlikte çalıştığında nasıl bir fark yaratabileceğini kanıtlıyor. 2025 dünyasında yaşamak için “en iyi yer”, belki de en çok huzurun, ulaşılabilirliğin ve katılımcılığın olduğu yer.