Günümüzün en sevilen oyunlarının başında gelen Minecraft’ta yer almasının ardından özellikle çocuklar arasında popüler hale gelen tatlı su canlısı aksolotl, bilim insanlarına “süper güç” ilhamı verdi.

Kökeni Meksika’ya dayanan aksolatlar, “su semenderi” olarak biliniyor. Adını Aztek mitolojisindeki tanrı Xolotl’dan alan bu canlılar “Meksika yürüyen balığı” diye de anılıyor. Oyun sayesinde ünlenen ve sevimli görünüşleri sayesinde çocukların ilgisini çeken aksolatlar, Türkiye’de “evcil hayvan” olarak da yaygınlaştı. Ancak, bu hayvanların sevimli görünüşlerinin yanında sıra dışı bir özelliği de bulunuyor: Uzuv yenileme. Hem balık hem de kertenkele özelliklerini taşıyan aksolotllar, kol ve bacaklarının yanı sıra kuyruklarını, gözlerini, akciğer dokularını ve omuriliklerini yenileyebiliyor. Bilim dünyası, beyinlerinin ve kalplerinin tüm bölümlerini de yeniden ortaya çıkarabilmesi nedeniyle aksolotlları mercek altına aldı. Şimdi yeni bir çalışmada, araştırmacılar aksolotlların uzuv yenileme gücüne nasıl sahip olduğunu buldu –ki bu, insanlara da benzer bir yetenek kazandırabilmek için öncü bir adım niteliğinde.

Araştırmayı gerçekleştiren Northeastern Üniversitesi’nden James Monaghan ve ekibi, insanların kullandığı birçok cilt bakım ürününde de bulunan A vitamini türevi olan retinoik asidin, uzuv yenilenmesinde önemli bir bileşen olduğunu keşfetti. Ekip, “Nature Communications” adlı tıp dergisinde yayımladıkları makalelerinde retinoik asidin aksolotlla hangi uzvun yeniden büyüyeceğini söylediğini, bu sayede hayvanın yalnızca bir ele ihtiyacı olduğunda tüm kolunun yeniden üremediğini söyledi. Yenilenen dokunun tam olarak neyin eksik olduğunu nasıl bildiği yıllardır bilim dünyasının merak ettiği bir konuydu. Monaghan ve ekibi, aksolotllar sayesinde bu soruyu cevapladı. Monaghan, aksolotlların omuza yakın bölgelerinde retinoik asit seviyelerinin daha yüksek olduğunu, söz konusu bileşenin miktarının ellere yaklaştıkça azaldığını tespit ettiklerini söyledi. Yani, az miktarda retinoik asit hayvanın sadece bir parmağını üretmesine neden olurken, daha büyük bir miktar tüm bir kol veya bacak üretmesini sağlıyor.

Ayrıca araştırma, “CYP26B1” adlı bir enzimin retinoik asidi parçaladığını ve vücudun her bir bölümünde ne kadar bulunduğunu kontrol ettiğini ortaya çıkardı. Shox adlı bir genin de bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini belirten araştırmacılar, insanlarda da retinoik asit ve Shox geni bulunduğuna dikkati çekiyor. Bu da aksolotlların vücut parçalarını yeniden büyütmesini sağlayan genetik yolları paylaştığımız anlamına geliyor. Monaghan, gelecekte araştırmacıların, ciddi yaralanmalardan sonra yara dokusu oluşturmak yerine, bir uzvu yenilemek üzere insan hücrelerini yeniden programlayacak bir yama tasarlayabileceklerini öngörüyor.

Bilim dünyasının cevabını bulamadığı asıl soruysa şu: Bu süper güç insanlarda nasıl açığa çıkarılabilir? Bu soru cevaplandığında insanların Frankensteinvari bir şekilde uzuv üretmesi mümkün olabilecek.