Nobel ödüllü yazar, Latin Amerika edebiyatının dev ismi Mario Vargas Llosa 89 yaşında hayatını kaybetti. Ailesi, yazarın Lima’da, sevdiklerinin yanında, huzur içinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Açıklamayı oğlu Álvaro Vargas Llosa şöyle yaptı: “Babamız, uzun, maceralı ve verimli bir hayat yaşadı. Arkasında da onu çoktan aşmış bir edebi miras bıraktı.”

Yazar 2010’da Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştü. Gerekçesi ödül tarihinin en özel gerekçelerinden: Yazar, “iktidar yapılarının haritasını çıkaran ve bireyin direnişine, başkaldırısına ve yenilgisini resmeden keskin anlatımı” nedeniyle bu ödülü hak kazanmıştı.

Yazarın yakın dostu ve avukatı Enrique Ghersi, Associated Press’e yaptığı açıklamada, Llosa’nın son doğum gününü 28 Mart’ta kızı Morgana’nın evinde dostlarıyla birlikte kutladığını anlattı: “Mutluydu, pastasını yedi, espriler yaptık, ‘önünde 89 yıl daha var’ diye şakalaştık. Uzun, verimli ve özgür bir hayat yaşadı.”

Mario Vargas Llosa’nın yaşam öyküsü ise neredeyse roman gibi. 1936’da Peru’nun güneyindeki Arequipa kentinde doğdu. Babası henüz doğmadan ailesini terk etti. Annesi Dora Llosa Ureta, oğlunu kamuoyu baskısından uzak tutmak için Bolivya’ya götürdü. Vargas Llosa, çocukluğunu annesi ve büyükannesiyle, hizmetlilerle dolu büyük bir evde şımartılarak geçirdiğini söylüyordu. 10 yaşına geldiğinde babasının hâlâ hayatta olduğunu öğrendi. Aile birleşti ve Lima’ya taşındı.

İspanya’da uzun yıllar yaşamış olan yazar için ülkenin kralı Felipe VI ve Kraliçe Letizia’nın paylaştığı başsağlığı mesajı, yazıya veda etmek için uygun ve gerekli: “Evrensel edebiyatın Olimpos’u, kapılarını Mario Vargas Llosa’ya açtı.”